Yeşil ve dikenli.
Neydi o dizelerce adının geçtiği şiir. neydi bilmiyorum ellerimi uzatıp seni tuttuğumu sandığım taşların öyküsü. ama sen bana çok güzel yanıldın mührü. alnımda kalın çizgiler ve ellerimin hali. ellerim müsait bir yerde inebilir miyim ricası ve tanrı bunu bilirdi. nasıldı o sokağın adı yeşil ama dikenli. seni en güzel köşesinde oturtabilmek için içimde kentsel dönüşmüş sokağın adı. yeşil ve dikenli. ama nasıldı seni seviyorum dediğimde ben de demeyip ben seni seviyorum deyişin. yalan. çok güzel. iddialı. yanılgı. nedendi aynı parkta aynı bankın boşalmasını beklemem hazırolda. kalkın orada benim anılarım. lütfen kalkın orada benim çok güzel sesli bir hikayem. öldü ama hatırası. kimse duymuyor tanrı bunu bilirdi. sesim kısık ama gözlerim hiddetli. neden öyle bakıyorsun dedi biri, nasıl dedim, neden öyle cesur. içimdeki korkağın gözlerini diktin. korkamam yalnızım. korkamam artık kimsenin elini tutamam. takip edilsem ardıma bakamam. tereddüt edemem. benim çocuklarım var ağlayamam. anne yarısıyım yere yığılamam. korkamam sensiz yanılma payım yok. herkes kötü çünkü yanılma payım yok. bak şurada çiviler şurada çekiç. ama ellerin nasıl öyle güzeldi ki beni bir takvim köşesine tam göğsümden astığında hiç acımamıştı. hayır güven değildi ama tanrı bilir acımamıştı. geriye saymaya dönmüştü her şey yeniden. altıı, beş, dört, üç, iki, bir, toprak çiçeği kusacak, o geceyi unutmak için kaç tabela, kaç dosya, kaç telefon numarası, kaç isim, kaç adım ezberlenecek. tanrı bilirdi ama konuşmazdı. yalvardığın akşamlar hep o şarkıya denk gelirdi. “dokunup birer birer sevdiğin eşyalara.” delirdin sanıyorlardı bazen. yemin ederim çok acıyor diye bağırmak istiyordun ama hep yüzünü çevirdin. yoo. yoo demiştin hep. inkar ettiğini bile bile inanmaya zorladığın için diktalarca. çünkü başka yol yok diyemediğin için. seni özledim demek bayrak indirmek sayıldığı için. tanrım kış gelsindi. ama konuşmazdı. sen de böyle susardın. sessizliğe şekil vermeyi öğrenmek nasıldı. sanırım kızgın. belki üzgün. belli ki özlemedi. neden özlemedi. neden beni. başka avuçlara sığınmaktı sonra. senin için başka bir adamın avuçlarına bulaşmış hikayeler yazmak. nasıldı. seni anlattım. utanmadan seni anlattımdı. bir eli yumruk dinlemişti. dikenler ellerine batmıştı. senin acınla kanatmıştım farketmeden. git artık. benim içim yıkık evler sen terk et artık. ben seni andım ama sen buradan geçme. şarkılarca veda artık. tanrım? anladı ama konuşmadı
Yorumlar
Yorum Gönder