“Çok şanslı kadınlar yarattı tanrı”

Fotoğrafına baktım. içimde yaşadığından artık emin olmadığım bir çiçeği inatla suladım. o umudu anlaman için o umutsuzluğu da içeri alman gerekir. şimdi bak, ben boynumu yere serdim. kır, ez, üstünden geç, üstesinden gel. orada çırpınan ince kelebeği öldür. mutluluk senin parmaklarından yürüyüp gelmeyecek. inandır. kanatlar yok. inandım, senin kanatların yok. ama öyle göreyim istedim. içi kanla da dolu olsa kalbin pamuktandır, ben öyle bileyim istedim, buluttur, kardır, yumuşaktır. kötülük uğramazdır. üzdüyse hatadır, kırdıysa ağzından kaçmıştır. yastığıma serdiğim yalanların izinden tanıdım. bu ayna benim ve ben kendimi gözlerim sana benzese derken yakaladım. güzellik keser, güzellik kanatır, güzellik dağıtır. parçalar güzellik. çok güzeldin suçun bu. üç parmağınla uçurumdan itebileceğini öğrendin. ama hala çok güzelsin ve suçun bu. güzelliğini kullandın, suç bu. o tetiğe çok yakıştı parmağın, suçtu bu. kabullenmelerin sırtını yokladım. çok yeşermek için, çok yaş vermem gerekti. kirpiklerim dökülürken saçlarım uzuyordu. anladım. o bileklik neden kayboldu. o ismin yavaş yavaş nasıl yok oldu. hala bir falda, hala bizi, yan yana hala, inanabiliyor musun. anlamayı çok istedim. içine baktım, olmadı. yanından dolandım, olmadı. üstünü örttüm, üstünü açtım, ışık tuttum olmadı. atlaman gerek diyordu kuyu. senindi, sesindi, sular yüksekti, yerler ıslaktı, soğuktu. çok kötü rüyalardı. beni bir kuyuya ittiğin bir, beni bir kuyuya çağırdığın iki, beni bir kuyu olup yuttuğun üç. güzel miydi. tadı nasıldı. heyecanı kalbini hatırlattı mı. adını benden güzel söyledi mi. gece uyanıp örttü mü kollarını. çok şanslı kadınlar yarattı tanrı. benimse üstüme kaç ayna kırıldı. kırk çarpı sonsuz. buradan gökyüzü kadar uzağız seninle. buradan gökyüzü kadar. o kadar adımın sonunda bir cevap buldum, sana koştukça kaderimin pabuçları eskiyordu. elimi yüzüme sürdüğüm dualar, elime yüzüme bulaşmış acılara dönüştü. ama o bileklik nasıl kayboldu. nasıl ağladım ama. nasıl delirdim. nasıl bastın boynuma, haydi bir kez daha anlatsana. orada atan kelebeğin kanadını nasıl kırdın. de ki ellerim başkasına mutluluktu. sana hep bileklerimdeki acıyla geldim. ollsun. yemin ederim yemin ederim yemin ederim olsun her şeye olsun her şeye amin her şeye peki. 

Sevdin mi onu. sevdi mi seni. gece üstünü- tamam, olsun, amin, peki!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

S ♾️

2023

Yetmiş sekiz gün ♾️