‘Hesaplaşma’
Geç kaldığın her durak için hayattan senin adına özür dilerim.
kalbim oyuldu sana gelmiştim, elim incindi sana, çocuk gibi ve yardıma aç gelmiştim, şefkatten gözleri dolan yaşlı bir kadın gibi, hala dik taşıyabildiği göğsünü çok ağrıtan bir kadın gibi, dövüldüğü sokağa çok üzgünüm ama alışmış bir kedi gibi.
tüm dövülmüş kedilerden ve ters dönmüş kaplumbağalardan hayat adına özür dilerim.
sen gidince ne oldu bilmiyorum. sen gelmeyince parkın taşları yosunlandı. yolumuzu bulmak için takip ettiğimiz karıncaların üstüne bastım. çok acelem var artık, üstelik yolumu da kaybettim. muhteşem hatalar yaptım sonra her akşam omzuma pansuman. nereye gitmeye çalışıyorsam oradan uzaklaştım. neredeyim bilmiyorum ama bir yerde bir toprakta boy verdim.
hayatta kaldığım için kendime teşekkür ederim.
ağrısı hiç dinmeyen bu evden, artık duvarları bile sızlayan, bir cumartesi cinnetiyle burada herkes mutsuzluktan geberiyor diye imzamı attığım bu evden, bir çıkıp gitsem diye kapısına baktığım ama her akşam koşarak geldiğim bu evden, nefret ettiğim ama hep özlediğim bu evden nasıl yaralandığımı kimseye anlatamadım. elimde iğne ve iple koşturup durduğumda neyi dikmeye çalıştığımı ben de artık unuttum. başka yerlerde başka hayatlarda başka evlerin bambaşka kokularında yükselmeyen seslerinde dağılmayan odalarında kırıldım. ben soluma dönüp kırılırım sanıyordum soluma döndüm kırıldım, sağıma döndüm kırıldım, otururken öyle, yürürken bile, rüya görürken kırılır mı insan mutsuzluğuna, orada bile kırıldım.
o kokuyu nasıl unutacağım. o odadan nasıl çıkacağım. o şarkıyı bir daha nasıl dinleyeceğim. kahverengi halı üstünde bağdaş kurup ağlamazken bile nasıl ağladığımı kime anlatacağım.
kimse bana borçlu kalamaz ben herkesin borcunu kendime öderim.
şimdi bunların hepsini aynaya bakarak söylerim. çok kırık ve cesur, ama kırık, ama hala çok cesur. bu dünyada çok güzel pansumanlar yaptım. kendimden özür dilerim. kendime teşekkür ederim.
Yaşadıklarımız birer aynı ve üzülerek söylüyorum bir yara Bandı ama hepsi geçiyor inan bana öyle güzelliklerle karşılaşınca bile o izlere baktığında teşekkürlerin sevinç dolu gözyaşı ile beraber olacak… N
YanıtlaSilGel sana yalnızca mutfak masasında anlatılabilecek bazı hikayeler anlatayım. herkesin bir fotoğrafla kavgası olduğunu anlayıp yaralarımıza çektiğimiz beyaz bayrakları konuşalım. Yaşamaya aşığım. Yara izlerine bakarak söyle. Yaşamaya aşığım.
YanıtlaSil