Çok.
Çok özledim bi şeyleri yapmama lüksümün olmasını. Eski şımarık günlerimi çok özledim. Ben yapamam demeyi çok özledim. Yalan söylememeyi. Omuzlarımı indirebilmeyi.
Kendini sıkmamak ne demekti unuttum. Yutkunabilmek bi şeyleri. Boğazımda bu yumruk yokken sesim nasıldı. Gerçekten gülerken gözlerim nasıldı. Nasıl kavga ederdim, nasıl küserdim, nasıl asılırdım tırnaklarımla kendi davama. Nasıl bakardım sevdiklerime kaybetme korkusuz. Tenimin rengi nasıldı.
Birinin gözünün içine uzun uzun bakınca, yağmur yağınca ağlayasım geliyor. Evet durdurabiliyorum kendimi. Kendini durduramamak nasıldı unuttum. İç sesimi bastırmaya çalışmaktan yoruldum. Ellerime, dizlerime, kalbime, aklıma hesap verememekten yoruldum. Hala korkuyor olmaktan, hala geceleri elimi yastığın altında derece ararken bulmaktan, hala uyuyamamaktan, hala balkona çıkamamaktan, hala saçlarım ıslandığı anda ağlamaktan, bütün bu ağrılardan, sancılardan, zaman zaman sanrılardan, indiremediğim omuzlarımdan, olmayan omurgamdan, küçücük kalbimden, çürümüş ciğerlerimden, bütün bunlara rağmen nefes alabiliyor olmaktan yoruldum. Çok.
Keşke sana gelsem Baba.
Yorumlar
Yorum Gönder