o geceyi ezberledin. o odayı ezberledin. o masanın üstündeki dağınıklığı ezberledin. camdan baktın yürüyüşünü ezberledin. kapıyı açtın yüzünü pat diye karşında görmeyi ezberledin. başını kucağına indirince saçlarını ayıran çizgiyi ezberledin. göğsünde yatınca fetihten dönen komutan zaferini ezberledin. tekrarı yokmuş, biliyordun, ezberledin. bir bakıp iki gördüğün her şeyi ezberledin. hiç görmeden çok sevdiğin her şeyi o gece ilk kez görüp ezberledin. kalbim dedin yanılmadı. o seni öpmedi belki ama yüzlerce öpücük gibi indi suratına. ezberledin.
kalbin orada çok güzel durmuş. sesin orada çok güzel çıkmış. o yolla üstüne basıp geçtiğin şey annenin kaderiymiş. dünyanın en güzel yüzüymüşsün orada. o çirkin ellerin çiçek gibi olmuş. kendini ilk kez o aynada öyle görmüşsün. o dikiş izleri o yamalar o eksikler o denk gelmeyen köşeler yokmuş. sen o gece o odada çok mutlu bir kadın olarak uyumuşsun. sen o sabah o kahvaltı sofrasına her aşık kadın gibi oturmuşsun. ilk kez diğerlerine benzemişsin sanki. ilk kez bütün ilk kez her parçan orada. sen o geceyi bir daha yaşayamayacaksın o yüzden o fotoğrafı aldın kalbine yarabandı yaptın. iyileşti mi. yoo. iyileşirse unuturum diye aklına her geldiğinde tırnağını o yaraya taktın. aşık bir kadın gibi. her aşık kadın gibi. yoksa ağlayacaktın.
çok bulutlu sekiz derece. bak, az önce üşür mü üşümez mi hesabı yaptın. o kadar mı sahiden. o kadar.
iyi ki o kalbinde kimseye adım atacak yer bırakmadın. o seçici geçirgen zırhın ondan başkasını içeri almayacaktı zaten. kimse söylememişti ama duymuştun. tanrı anlatmazdı ama anlamıştın. böyle anlaşmıştınız. bir gece ve sonsuz.
sen birini çok güzel sevmiş olarak ölmeyi kazandın.
sen birini çok güzel sevdin, ölene kadar kazandın.
Yorumlar
Yorum Gönder