Dokuz

Bir yeri istemeyerek bile olsa terketmek zorunda kalmanın acısını anlatamıyorum.
Hani bazı şeyler vardır ama aslında yoktur da, bunun belirsizliğini anlatamıyorum.
Annemin gözyaşlarını babamın vurdumduymazlığını anlatamıyorum.
Bu evden gidiyorum mesela, kalmak isteyişimi anlatamıyorum.
Abimle önceden herşeyi konuşurduk artık hiçbir şey konuşamamamızı anlatamıyorum.
Çok sevdiğim ilkokul öğretmenimi, o küçük yaşlarda yürüdüğüm o yolları anlatamıyorum.
Çok kolay dediğim yerde bunun ağırlığıyla yaşayamıyorum diyerek olduğum yere yığılmamın çaresizliğini anlatamıyorum.
Kardeşimin eksikliğini, her gece bu yatağın ortasında girdiğim ağlama krizlerimi anlatamıyorum.
Balkona çıkıp sigara yakılası acılara gülüp geçmeyi anlatamıyorum.
Bir bardak kahve kaç dakikada soğur biliyorum ama anlatamıyorum.
Hiç durmadan ne kadar koştuğumu anlatamıyorum.
Sevgisizliğin derimde bıraktığı buruşukluğu anlatamıyorum.
Bir şişe şarap mı, üç şişe bira mı
Gece dört kırk sekiz mi, beşe on iki var mı
Annem mi, babam mı
Abim mi, kardeşim mi
Aşk mı, para mı
Can mı, canan mı
Çok sevmek mi hiç sevilmemek mi
Hepsinin cevabını biliyorum ama söyleyemiyorum.

Geri dönemeyecek kadar çok kırgınım anlatamıyorum.
İnsanın evi zannettiği yerde kendini yabancı hissetmesi diye bir şey varmış anlatamıyorum.
Bu bavullar çok ağır, bu yatak burdan kalkmıyor
Bu şarkı dün geceden beri hiç susmadı
Annem yan odada hala ağlıyor
Son kez dönüp bakmak ne kadar zormuş, anlatamıyorum.

24 yaşındayım ve hiç bir şeyi anlatamıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

S ♾️

2023

Yetmiş sekiz gün ♾️