Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

#Dokuz

Canım ben senin attığın taşları ve vurduğun kuşları. keskin nişanlarını. kesmeyen ama hep uzanan bıçaklarını. özür dilerim ama ellerini. ve ellerini. elli bin kez ellerini. tüm bunların içinde ne işi var ellerinin, ama biliyorsun belki de en çok ellerini. bir masanın üstünde ellerini. ceplerinde. uykunda. yastığın yanına bıraktığın ellerini. artık bir taşa takılır gibi değil dümdüz yolda sebepsiz düşmüşüm gibi anlatabiliyorum. dünyanın en düz yolunda düşmüşüm gibi. olur çünkü böyle şeyler biliyorum. İşte o zamanlar hiç unutmuyordum ama bir şekilde affediyordum. şimdi hep unutuyorum ama hatırladığımda affedemediğimi hissediyorum. benim göğsümde taş değirmen kurdular dişlerimi, tırnaklarımı, saçlarımı, derilerimi kaybediyorum ve yine bir şekilde, ama yine bir şekilde, nasıl oluyorsa bir şekilde tamamlanıyorum. ama seni düşününce taş değirmen. seni düşününce solmuş bahçe. yıkılmış  çocuk parkı. paslanmış salıncaklar. üfürüp duran rüzgar. bilmiyorum. seni nereye oturtsam çok rahatsızmışsın

Yetmiş sekiz gün ♾️

Bazı şeyler oldu. bilmediğin şeyler oldu. hiç bilmeyeceğin şeyler. kime kızsam tırnaklarımı seninle kırdım. makası sana uzattım bıçağın kaçıncı çekmecede olduğunu sana öğrettim. neler yaptık da ortaya çıkmadı, insanın içi nasıl da ürperiyor yaz sıcağında. nerelere çıktık, bak bugün kolumu nereye çarptım. düşmüştüm hani, kalkmıştım. dizim kabuk bağlamıyor bir türlü. hiç geçmiyor acısı halbuki bak ne kadar zaman oldu? (Yetmiş sekiz gün) Bilmiyorum köksüz bir kelimedir bilmiyordum çok üzgün bir kelime. sevmiş bulundum çok kırık bir cümle. bunları da düşündüm. her şeyi en az yirmi tekrarla düşündüm. tüm provaları ezberleyene kadar yaptım. şimdi yüz yüze baksak hepsini unutacağım otuzüç ağrıyı vücuduma işaretledim. o gece yere kaç milim yaklaştığımı hesaplayamadım. ne cümleler kuruldu bu evde neler yankılandı, bu salonda bu koltukta ama ne kafalar yaşandı. aklında mı. şimdi benim sesim bile yankılanmıyor. Oyduğun yerden çiçek çıktı. kimse çiçek ekmedi ama çiçek büyüdü. seni sevdiğimi ne zam