Dokuz
Bir yeri istemeyerek bile olsa terketmek zorunda kalmanın acısını anlatamıyorum. Hani bazı şeyler vardır ama aslında yoktur da, bunun belirsizliğini anlatamıyorum. Annemin gözyaşlarını babamın vurdumduymazlığını anlatamıyorum. Bu evden gidiyorum mesela, kalmak isteyişimi anlatamıyorum. Abimle önceden herşeyi konuşurduk artık hiçbir şey konuşamamamızı anlatamıyorum. Çok sevdiğim ilkokul öğretmenimi, o küçük yaşlarda yürüdüğüm o yolları anlatamıyorum. Çok kolay dediğim yerde bunun ağırlığıyla yaşayamıyorum diyerek olduğum yere yığılmamın çaresizliğini anlatamıyorum. Kardeşimin eksikliğini, her gece bu yatağın ortasında girdiğim ağlama krizlerimi anlatamıyorum. Balkona çıkıp sigara yakılası acılara gülüp geçmeyi anlatamıyorum. Bir bardak kahve kaç dakikada soğur biliyorum ama anlatamıyorum. Hiç durmadan ne kadar koştuğumu anlatamıyorum. Sevgisizliğin derimde bıraktığı buruşukluğu anlatamıyorum. Bir şişe şarap mı, üç şişe bira mı Gece dört kırk sekiz mi, beşe on iki var mı An